Şeyh Galib’in, Hayrâbâd Eleştirisine Analitik Bir Yaklaşım
DOI:
https://doi.org/10.54281/kundergisi.47Anahtar Sözcükler:
Hüsn ü Aşk, Şeyh Galib, İlâhinâme, Hayrâbâd, Nâbî, eleştiriÖzet
Şeyh Galib (öl.1799) Hüsn ü Aşk adlı mesnevisinin “Der beyan-ı sebeb-i te’lif” bölümünde, bir mecliste Nâbî’nin (öl. 1712) Hayrâbâd’ının abartılı biçimde övüldüğüne tanık olduğunu belirtir. Şeyh Galib’e göre, Nabi’nin son mesnevisi olan Hayrâbâd’a övgü, mecliste bulunanlarca öyle ileri götürülür ki, onlara göre, söz konusu yapıta eşdeğer bir mesnevi yazılması asla mümkün değildir. Şeyh Galib onların bu sözlerini, kendisine bir sınanma çağrısı olarak alımlar. Hüsn ü Aşk bir anlamda mecliste bulunanlara yanıt ve Hayrâbâd yazarıyla da bir hesaplaşma metni olarak değerlendirilebilir.
Nabi’nin 1705 yılında tamamladığı Hayrâbâd, Feridüddin Attâr’ın İlâhinâme adlı yapıtındaki Fahreddîn-i Gorgâni ile Sultanın Kölesi adlı hikâyesinden yola çıkar. Nâbî, Attâr’ın hikâyesini eklemelerle sürdürür ve kurguladığı olay örgüsüyle farklılaştırır. Anlatısal ve kurgusal açıdan başka bir bağlama bürünen hikâyenin iletisi Nabi’nin bakış açısı doğrultusunda değişir. Nâbî, Attâr’ın kısa tasavvufi içerikli anlatısını mesneviye dönüştürerek türsel açıdan da değiştirir. Klasik mesnevi geleneğine uygun biçimde düzenlenmiş Hayrâbâd, eylem planı, karakterleştirme ve ileti bakımından döneminin en yetkin yapıtlarından biri olarak kabul edilir.
Şeyh Galib, Hayrâbâd’ın Attâr’ın Fahreddin-i Gorgâni ile Sultanın Kölesi’ hikayesinin taklidi olduğunu vurgular ve ardından yapıta bir dizi eleştiri getirir. Şeyh Galib’in eleştirisinin temelinde Hayrâbâd’ın özgün olmadığı düşüncesi vardır. Bununla birlikte Nâbî’nin Attâr’ın hikâyesini dönüştürmesini de hoş karşılamaz. Bu yazı kapsamında, Şeyh Galip’in Hayrabad’a getirdiği eleştiriler analitik bir yaklaşımla değerlendirilmeye çalışılacaktır.
İndir
Yayınlanmış
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2024 Neşe Yurdal

Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.